Yerel İşletmeler İçin E-Ticaret SEO Önerileri

Günden güne, ekran üzerinden satış yapan girişimlerin sayısı artıyor. Yerel bir işletme olarak, kullanıcıları e-ticaret sitenize mi çekmelisiniz yoksa gerçek mağazanıza mı? Bu yazımız size bu sorunun cevabını, rakamlarla verecek. 

Yerel aramalarla e-ticaret kelimelerini birlikte kullandığımızda, ilk bakışta ikisinin birbiriyle pek de ilgisi yokmuş gibi düşünebilirsiniz. Evet, mağaza sahibi yerel bir işletmenin ilk önceliği SEO teknikleriyle müşterileri mağazasına çekmektir. Bu doğru. E-ticaret siteleri ise online satış odaklıdır, bu da doğru… Ancak, günümüzde online mağazaların sayısı o kadar arttı ki, e-ticaret platformları fiziksel mağazalara yönelik satışları artırabilecek taktikler geliştirmeye başladılar. 

Bu taktiği hayata geçirenler arasında Amazon gibi dev bir marka da var! Bu ters dönüşün nedeni, mağazaların hem reklam görevi görmesi hem de satışları artıran bir fonksiyon göstermesi. Görünen o ki, “Artık bütün büyük markalar mağazalarını kapatacak, tüm mağazalar online olacak.”, iddiası pek de doğru çıkmadı! 

Şimdi gelelim, bu taktiği hayata geçirebileceğiniz e-ticaret SEO tekniklerine:

Web siteniz mağaza vitrininizdir:

Mağazalara, dükkanlara ayrılan dekorasyon vb. bütçeyi, ne yazık ki web sitelerinde göremiyoruz. Bu hataya düşmeyin. Web siteniz de, en az mağazanız kadar iyi görünmeli. Onu da, tıpkı fiziksel vitrininiz gibi düşünmelisiniz. 

Mağazanızı daha çok önemsiyor olabilirsiniz, ama bu işin kuralı genelde şu şekildedir. Web sitenizi, e-ticaret platformunuzu ziyaret eden kişilerin sayısı, mağaza ziyaretlerinden fazladır. Bu da, ilk ziyaretlerin, yani yeni müşterilerin çoğunu web siteniz üzerinden kazandığınız anlamına geliyor. 

Sözü fazla uzatmadan, web siteniz için de ciddi bir bütçe ayırmalısınız diyerek bu maddeyi bitirelim. 

Sitenizdeki online bilgilerin doğru ve güncel olduğundan emin olun:

Yılbaşı, sevgililer günü gibi özel günlerde web sitenizde güncellemeler yaptıysanız; görselleri ve kampanyaları ve diğer tüm detayları ertesi gün tekrar yenilemeli, güncellemelisiniz. Özellikle de fiyatlar, mutlaka tutarlı olmalı. Stokla ilgili bilgiler, müşterileri hayal kırıklığına uğratmamalı. Müşterilerin sizden almak istedikleri bilgiler, genel hatlarıyla bellidir. Çünkü size sık sık sordukları sorular daima benzerlik gösterir. Bu bilgilere de web siteniz üzerinden kolayca ulaşabilmeliler. Hatta bu şekilde, müşterilerinizi web sitenize de kolayca yönlendirebilirsiniz. 

Fiyat belirtmekten çekinmeyin:

Birçok yerel işletme sahibi, rakiplerini bilgilendirmekten çekindiği için, ürün fiyatlarını web sitesinde göstermiyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, kullanıcıların %80’inin, mağazaya gidip ürünü almadan önce, internet üzerinde fiyat karşılaştırması yaptığını söylüyor. Bu noktayı göz önünde bulundurarak, farklı fiyatlarla müşterinizde güvensizlik yaratmamaya dikkat edin. Fiyat, bir ürünün satılmasında elbette ki bir karar alma faktörü. Ama her şey fiyat değil. Bu yüzden, fiyat bilgilerinizi herkese açıkça sunmaktan çekinmemelisiniz. 

Online tarafta tam bir alışveriş deneyimi yaratmalısınız:

E-ticaret sitelerinde, paylaşmaktan çekinilen başka öğeler de var. Bu maddede asıl önemli olan nokta, müşteriye tam bir alışveriş deneyimi yaşatabilmek. Bunu sağladığınızda, online trafiğinize büyük bir katkısı olacağını göreceksiniz. Türkiye’de müşteriler ürüne dokunmak isterler, mutlaka görmek isterler derseniz haklısınız. Fakat şunu da unutmayın. Müşterilerin birçoğu online ortamda daha fazla bilgilendirilmek istiyorlar! 

LSA tarafından yapılan bir araştırma, sözlerimizi doğruluyor. Araştırmaya göre, internet kullanıcılarının %68’i, online bir satın alma gerçekleştirmeden önce, ürünle ilgili yine online bir araştırma mutlaka yapıyor. Bazı müşteriler için bu oran çok daha yüksek.

Örneğin, bahsettiğimiz alışveriş deneyimini yaratabilmeniz için, video içerikler işinize çok yarayabilir. 

Mağazadaki ürünleriniz, sizin için hala bir avantaj:

Online mağazaların zayıf noktası, yukarıda da belirttiğimiz gibi, müşterilerin ürünle somut temasa girememesi. Müşteriler ürünlere dokunmak isterler, hatta kimi zaman koklarlar. Tüm bu benzer deneyimleri yaşayabileceği tek yer mağazanız ve teşhir ürünlerinizdir. Bu konuyla ilgili de yapılmış birçok araştırma var. Mağazanızı satış oranları anlamında güçlü kılan başlıca özellik de bu! 

Ancak bu durum, Z kuşağı için geçerli değil! Ürünleriniz sadece Z kuşağına hitap ediyorsa, tekrar durup düşünmekte fayda var. Z kuşağının ürünlerinizi online mağaza üzerinden değil de fiziksel mağazanızdan almayı tercih etmesinin asıl nedeni, kargo maliyetinden kaçmaları! 

Birlikte çalıştığınız diğer kanalları ihmal etmeyin:

Satışlarınıza destek olabilecek, görünürlüğünüzü artırabileceğiniz; Google Alışveriş ve Amazon gibi siteler var. Bu tür sitelerin satışları çok daha interaktif bir deneyim sunar. Bu yüzden, fiyat bilgisi veya stok gibi bilgilerin güncel olup olmadığını sık sık kontrol etmelisiniz. Bu siteler sık sık teknik güncellemeler yaparlar. Sunduğunuz bilgilerin statik olduğunu düşünmeyin. 

En mantıklısı; fotoğraf eklemek, yeni ürün eklemek, menüyü yenilemek vb. gibi sürekli aktif olmak. Böylece, girdiğiniz bilgilerle ilgili herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığını da kolayca takip etmiş ve bilgilerinizi güncel tutmuş olursunuz. 

Yorum yazın

TEKLİF İSTE

TEKLİF İSTE